
Günler aynı geçiyor, bütün gün otur örgü ör vaziyetinde yaşıyoruz. İki tane kazak ördüm ama daha birini bile giymedim sırtıma, burası için biraz kalın oldular. Zaten dışarı çıktığım yok arada çarşıya inmenin dışında. Aman zaten kış günü nereye gideceğiz. Kış mış diyorum ama Fethiye'de öyle bir kıştan söz etmek pek mümkün değil. İstanbul'da resmen donuyorum gittiğimde, 40 sene nasıl yaşamışım orada bilmiyorum valla.
5 Comments:
Geçmiş olsun ablana umarım iyidir şimdi.
İstanbul cidden çok soğuk geçen kış soğuk yapmayınca unutmuşum ben soğuğu donuyorum hoş ben ağustosta bile üşüyerek evdekileri çılgına çeviririm ama sen getir kazaklarını.
Öpüyorum :)
ablana geçmiş olsun devincim iyi olur erken gitmen hasret giderirsiniz kazaklarınıda istanbulda giyersin kış günü bizde çalıştığımızdan evden işe işten eve modundayız şu bahar gelsin artık sevmiyorum kışı ben sana hayırlı yolculuklar canım
Size çok çok teşekkür ediyorum. Beni bilmeden silkelediğiniz için ... İnşallah bu silkelenme beni biraz bile olsa kendime ve aklımı başıma getirir :)))
Tesadüfen blogunuzu gördüm, tüm yazdıklarınızı yerimden kıpırdamadan, soluksuz okudum ...
Sizin için her şeyin en iyisini diliyorum. Çok sevgiler, Hande
geçmiş olsun acil şifalar
hala istanbuldaysanız kara yakalanmışsınızdır..
Zeyacım,
Ben de üşürüm çok. 30 derecenin altında ısınmam valla :)
Ablam iyi, ayaklandı, işe başladı bile.
Dilekçim,
Sağol, gittim geldim. Hiç dışarı çıkmadım, düşerim diye korkumdan.
Hande,
Tuhafıma gitmiştir hep, çalakalem yazarsın, birileri okur ve etkilenir :) Bir faydam olursa ne mutlu bana.
Yurdışı eğitim,
Teşekkür ederim ama ismini bilsem daha iyi. Böyle hitap etmek bir acayip.
Sağolun.
Devin
Yorum Gönder
<< Home