Teyzem Meliha Münir, (soyadı kanunundan önceki adıyla Meliha Münir demek hoşuma gidiyor), dün gece rüyamda gördüm. Nişantaşı'ndaki evindeymişiz, teyzemin boynunda bir yara varmış, ben omzunu tutuyorum, o da bana yarasının çok acıdığını söylüyor. Teyzem dünyanın en aristokrat insanıydı ama ben onu deli gibi severdim, ablamı benden daha çok sevdiği için de için için üzülür, kıskanırdım, beni de severdi ama ablamı hep daha çok sevdi. Kim bilir belki de ben onu ne kadar çok sevdiğimi belli edemedim kendisine hiç. Güzelliği dillere destandı. Şu fotoğrafta en küçük rötuş yok işte. Görgü kurallarını bize öğreten insandır teyzem. Terbiyeli ve nazik insanlarsak onun ve babannemin sayesindedir.
Bizim evimizde televizyon yokken, Uzay Yolu dizisini seyretmek için ona giderdim, zaten zamanımızın çoğu onun evinde geçerdi. Teyzecim ölmeden kısa bir süre önce Fethiye'ye yanımıza geldi, hiç hali yoktu ama bizi son bir kez görmek istedi, gördü de. Belki denize girerim diye mayosunu da yanına almıştı ama cesaret edip götüremedik, pişmanlığını içimde taşırım hala. Bazı şeyleri gözünü karartıp yapmalı insan, sonradan üzülmek yerine.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home