17 Mart 2008

‘BALANS AYARCILAR’ İŞBAŞINDA

Yargıtay Başsavcısı’nın AKP için kapatma istemi ile Anayasa Mahkemesi’nde dava açması Türkiye’yi yeni bir kaosa sürükleyecek ilk adımdır. Kapatma davası, Türkiye demokrasi tarihine bir kara leke daha düşürmüştür.

Demokrasi ve siyaset, ‘hukukun üstünlüğü’ iddiası ile savcılar ve yargıçlar diktatörlüğüne yol verilerek geliştirilemez. Son dört ay içinde açılan iki parti kapatma davası göstermektedir ki, Başsavcı, anti demokratik çevrelerin ‘umut odağı’ haline gelmiştir.

Parti kapatılarak, özgürlük ve demokrasi feda edilerek laiklik korunamaz, olsa olsa demokrasi tahrip edilir. Daha önce de, laikliği koruma adı altında, partiler kapatılmıştır. Ancak bunun sonuçları karşımıza AKP olarak çıkmıştır. ‘Balans ayarcı zihniyet’ AKP’nin güçlenmesine hizmet etmiştir ve bugün de etmektedir. Acaba Türkiye’nin ‘balans ayarcıları’, topluma “hepimiz AKP’liyiz” dedirtmeye yemin mi ettiler?

AKP’yi ve onun neo liberal politikalarını durduracak ve geriletecek güç, dün sosyal güvenlik hakları için meydanlara çıkan emekçiler, demokratlar, gençler, kadınlar, emeklilerdir; yani bu ülkenin haksızlığa uğrayanları, eşitsizliğe maruz bırakılanlarıdır. Yargıtay Başsavcısı’nın attığı adım bu hedefin de karartılmasına yol açacaktır.

Şunu bilelim ki, Türkiye’de parti kapatmaları destekleyenler, toplumsal sorunların değil, demokrasinin mezar kazıcısı rolüne soyunmuşlardır.

Muhafazakârlığın ve gericiliğin toplum üzerindeki artan tahakkümünün kırılması, aynı zamanda otoriter/baskı cı zihniyetle de hesaplaşmayı gerektirir. Türkiye’yi, AKP’nin liberal/muhafazakâ r hattı ile statükocu/baskı cı anlayış arasına sıkıştıran bu boğucu ikileme karşı, demokrasiyi, laikliği, özgürlüğü ve emekçilerin haklarını savunan tüm güçler birlikte mücadele etmelidir.

Ufuk URAS
ÖDP Genel Başkanı
İstanbul Milletvekili

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


View My Stats