01 Eylül 2006

Annemi çok özlüyorum, ama yokluğu da bir rahatlama getirdi ne yalan söyleyeyim. Kendimi sürekli suçlu hissetmekten yorulmuşum, ay iyi bakamıyorum, ay yemeği, ay kompostusu, ay şusu ay busu diye diye helak olmuşum. Yani uyuyordum ve uyuduğum, erken kalkamadığım ve belki de kalkmadığım için suçluluk duyuyordum böyle acayip bir şey. Ben allahtan erken öleceğim için Deniz'e böyle şeyler yaşatmayacağım.
Bu akşam durmadan elektirikler kesildi, fırtına da vardı -hala var- biz de üçümüz aşağıya sahile indik ve Yağmur Cafe'de oturduk bir süre, yıldızlar çok güzeldi. Sahilde biraz Denizle dans ettik, hep şunu istiyorum, beni hatırladığı zaman böyle hatırlasın, "Annemle sahilde dans ederdik, deli kadının tekiydi ama beni ne çok severdi" desin...
Bu arada hadi ben öküzüm kardeşim, yıldönümü filan unutuyorum, sen niye unutuyorsun diye Erol'a çıkıştım, o da "Bugün bizim yıldönümümüz desem, siktir et diye cevap vereceksin, niye söyleyeyim" diye cevap verdi, hakkaten böyle mi söylerdim diye düşündüm, böyle söylerdim muhtemelen... İşin en kötüsü yalnız, yıldönümümüz de bugün değil, 26 Ağustostu, 5 gün sonra aklıma gelmesine ne demeli... Aklıma da bir kek tarifi ararken, Sevgililer Günü keki filandan sonra gelmesine ne demeli peki... Pes diyorum başka bir şey demiyorum.
Bu aralar en çok Crime&Investigation kanalını seyrediyorum, hani o CSI Miami filan var ya, onların gerçeği. O içimiz bayıla bayıla seyrettiğmiz dedektifler, polisler filan var ya, hepsi gerçekte, kel, şişman, acayip çirkin herifler ve kel olmasa da garip saçlı, şişman ve çirkin kadınlar. Dizilerde DNA araştırması anında çıkar filan ya, yalan yani, bir DNA araşırması aylar sürüyor ve öyle parmak izini hop ver bilgisayara, hop çıksın sonuç yok yani. Arada sırada da Reality Zone denilen kanala takılıyorum, geçenlerde bir meme ameliyatını naklen veriyorlardı, içim kaldırmadı valla. Bunlardan fenalık geldiğinde de Comedy Max'de Will&Grace'e takılıyorum, insan bir yerde Will'in eşcinsellikten vazgeçip Grace ile evlenmesini filan istiyor, senaryo yazarları ve de prodüktörler de bunun üzerine hesap kuruyorlar tabii.. Sadece Dizi Max, Comedy Max ve Crime&Investigation seyretmek de iyi bir şey değil. Bazen National Geography'e de takılıyorum, bugün bir vaşağın tavşan avlamasını seyrettim mesela sabah sabah, hadi bakalım vaşak mı haklı yoksa tavşan mı... Ah, bir de Home Tv seyrediyorum tabii, özellikle tanıtım filmleri çok hoşuma gidiyor, bir de Emeril denilen adamın yemek programı, ıspanaklı istiridye yemeği yapmasını öğreniyorum sayesinde, hadi ıspanak bulunur da, istiridyeyi nerden bulucam be Emeril biraderim, bir de herşeye koyduğun o "baharat" neyin nesi bir bilsem, belki de çevirmenine sormak lazım geliyor...
Hayat, herkesin kendine bir yaşama nedeni bulmasıyla ilintili bir şey muhtemelen....

1 Comments:

At 11:26 ÖS, Anonymous Adsız said...

Hi,
May I point your attention to Obadiah Shoher's book, Samson Blinded: A Machiavellian Perspective on the Middle East Conflict?
Yahoo and Google banned the book's website from their ad programs for "unacceptable content," and Amazon deleted all reviews. The book, however, is only honest, and the measures suggested are only rational.
Shoher is a pen name for veteran politician. He dealt with antiterrorism issues for most of his career. The Samson Blinded dissects honestly the problems accumulated since the Jews returned to Palestine. Advocating political rationalism, it deplores both Jewish and Muslim myths, and argues for efficiency and separating politics from moralism.
Please download a copy from www.terrorismisrael.com
Being banned from Google, we depend on links to bring Shoher's message. May I ask you to link to us from your site?

Thank you,

Sheila

 

Yorum Gönder

<< Home


View My Stats