06 Aralık 2006

Tahta boya, boncuk yap. Son zamanlarda hayat böyle geçiyor. Bir de Deniz efendinin peşinde dolaşmakla. Seyhan için yaptığım tepsi çok güzel oldu. Kurstaki bütün hatunlar, hep aynı renkte tepsileri boyayıp duruyorlar, kahverengi, yeşil bir de mürdüm (hep de aynı kahverengi, aynı yeşil), ben tuttum tepsimin içini sarı, dışını kahverengi boyadım (aslında dışını kırmızı yapacaktım ama bir anda kalplerine inmesin dedim), değişik geldi hepsine tabii. Neyse, devrimci ruhumuz aynen devam ediyor yani hani!
Önümüzdeki hafta okulda yerli malı haftasını kutlayacakmışız! Sabah Jale'yle çok güldük, Seyhan geldi ve kahkahalarınız yolun başından duyuluyor valla dedi. Ben dedim şiir okuycam, yerli malı yurdun malı her Türk onu kullanmalı! Kek, pasta filan yapıp, okula götüreceğiz, uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştim. Önümüzdeki haftayı iple çekiyorum.
Her sokağa çıkışımda, her çarşıya, okula filan gidişimde Fethiye'de olduğum için bir kez daha seviniyorum. Ne yapacaktım ben o basık Akyaka'da. Ot yok, ocak yok, bakkala gitmek bile bir eziyetti. Yazın hadi bir derece, denize filan gidiliyor, hoş denizinde de iş yoktu ama idare ediliyordu, ama kışını düşünmesi bile fena. Hani iyice emekli olunca bir köye yerleşmeyi düşünüyorum ama orası köy bile değildi. Muğla'nın zengin orta sınıfı ve akademisyenler! Tam bana göre yani.
Bu köpeğim olan Pati, harbiden manyak. Yatmış yatakta sırtüstü, bacaklar havaya dikilmiş horlaya horlaya uyuyor. Sıklıkla da böyle uyuyor, hiç bu biçim yatan köpek görmemiştim. Artık yatıyorum sevgili günlük, sabah erken kalkıp okuluma gideceğim. Sevdim bu öğrencilik işini ben.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


View My Stats