Dünyanın en tatlı kedisiydi, Zeytin... Simsiyahtı, yaramazdı, hırsızdı. Göbeği hep dolu ve kocaman olmasına rağmen, bir şeyleri yürütmeyi ve koklayıp bırakmayı zevk haline getirmişti. Bir keresinde Erol'un elindeki sandviçin içinden kaşar peynirini kapmıştı da günlerce gülmüştük. Kendisini aşırı severdim ben. Ölümünün üzüntüsü hala içimdedir. 9 sene baktığım Pöti'den (kendisi gayet sağ ve sağlıklı, evlatlık olarak kapılandığı ailenin yanında orta boy bir penguen boyutunda yaşıyor, o da güzel kediydi, hikayesi başkadır) sonra yeğenim getirmişti onu bana, bir de dişi olduğunu iddia etmişti ki yüzüne bakan erkek olduğunu anlardı aslında. Çok delikanlı kediydi. Bir yaşını doldurmadan öldü gitti... Ondan sonra başka bir kedi alamayacağımı düşünmeme rağmen pazar günü minicik bir kediyi görünce yine dayanamadım.... Biber beyi ve yeni Minnoş hanımı da çok çok seviyorum ama Zeytin'in yeri hep ayrı olacak kalbimde (Biber'e sık sık Zeytin diyorum zaten). Bu fotoğraf, tedavimin ilk başladığı günlerden, yorgunluktan bitap, koltukta uyumuşum, Zeytin'de her zaman yaptığı gibi gelip kucağıma yatmış. Canım ya, nasıl özlüyorum onu...
4 Comments:
sen beni bulmuşsun, tanımasan da.. ben de sana misafir geleyim dedim. karşılıklı, ezginin günlüğü'nün alagözlü yar'ını dinlediğin arkadaşın sibel. :)
Very best site. Keep working. Will return in the near future.
»
Nice colors. Keep up the good work. thnx!
»
Great site lots of usefull infomation here.
»
Yorum Gönder
<< Home