Fethiye'de yaşamanın en iyi yanlarından biri de, insanların genellikle bir yıl bekleyip, bir sürü para harcadıkları ve de en fazla bir hafta on gün yaşayabildikleri tatil modunda tüm bir yaz yaşayabilmek olsa gerek. Deniz efendi ne zaman "Ay sıkıldım denize gitmekten, bugün ben gelmesem olmaz mı?" dediğinde otomatik olarak böyle bir cümle kuruyorum. Çünkü çok doğru olduğunu düşünüyorum. İstanbul'da nerde böyle, her Allahın günü gayet hoş bir plaja gideceksin, yiyeceksin, içeceksin, denize gireceksin. Ohooo, valla zengin olmak lazım gelir bunu yapabilmek için. Hoş Fethiye'ye geldiğimden beri hemen hemen ilk defa bu yaz denizle bu kadar haşır neşir oldum. Eh çalışıyorduk filan falan, geçen yazın yarısı da Akyaka'da kavga gürültüyle geçmişti. Kesintisiz denize gitmek iyi bir şey. Deniz bey de hemen her gün giriyor denize iyi oluyor, kışı hasta olmadan geçirecek böylece umarım ki. Eylül gelse diye bekliyorum. Buranın en güzel zamanı Eylül-Ekim ayları çünkü bence.
Bu defa toparlanmam biraz uzun sürüyor. İlaçlardan sonra normalde iki üç gün süren bitkinlik bir haftaya yayıldı nedense. Eh dokuz kemoterapi oldu artık yahu, bir yerde normaldir diye düşünüyorum ama canım sıkılıyor haliyle. Bütün gün öküz gibi ya yatakta ya da sahilde yatıyorum, elim hiçbir işe gitmiyor, televizyon seyretmekten de sıkılmış vaziyetteyim. Denilebilir ki, daha ne istiyorsun öküz insan! Eh diyenler de haklı olabilir bir yerde ama hani hayatın anlamı filan falan olayları ne olacak peki. Oturup memleket meseleleri hakkında yazayım filan diyorum ıh çıkmıyor.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home