Ey kari! Sonunda şu hayatta kendime bir hedef tespit etmenin sevinci ve kıvancı içinde olduğumu seninle paylaşmak ne hoş...
Öğretmen olmaya karar verdim. Bugün öğrendim ki, Halk Eğitim Merkezi'nde 1200 saat kursu tamamlayan insanlar "Uzman Eğitimci" olaraktan öğretmen olma hakkı kazanıyorlarmış. Derhal gittim ve tahta boyama kursuna da yazıldım. Çünkü bu sene iki kursla 600 saat, seneye de iki kursla 600 saati doldurunca öğretmen olabileceğimi hesap ettim, müthiş matematik dehamla. Ve de öğretmen olarak köylere gidiyormuşsun ki, bunu duymak daha da hoşuma gitti. Yani gidip bir kaç kızın kafasını karıştırabilirsem ne mutlu bana... Böylece bu kurs meselesini daha ciddiye almaya ve de devamsızlık etmemeye de karar vermiş bulunuyorum tabii ve de yarın erken gideceğim, hocamız özellikle rica etti, 10 Kasım töreni yapacağız. Siyah giyineyim bari!
Yani yap bu kolyeleri, bilezikleri nereye kadar, satılacakları filan da yok sonuç olarak, bari bu kadar efor bir işe yarasın değil mi ama... Zaten ben sonuçta bir işe yaramayacak şeyleri öğrenip yapmaktan hiç hazetmem, illa bir yere varması lazım yaptıklarımın, niyeyse! Böylece ölmez sağ kalırsam -ki kalmaya fena halde niyetliyim- öğretmen olup o sertifikaları çerçeveletip duvarıma asacağım. Hayatta benim de bir sertifikam olsun, neyim eksik...
İşte böyle, artık uyuyacağım, malum yarın tören var!
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home