10 Ocak 2008

Fena film değildi. İstanbul'da yeğenin evinde film partisi yaptık, önce unutulmaz The Party'nin açılış sahnesi (hani o bir türlü ölmeden borozan çaldığı), sonra bir Pembe Panter, sonra da bu. Pembe Panterleri ne zaman seyretsem böğüre böğüre gülüyorum hala daha. Robert De Niro amcam yönetmiş bu filmi de, kastında da yok yok maşallah. Eh Robert istemiş millet de oynamış anlaşılan, artık o kadar bir hukuku vardır Hollywood'da. Bazı sahnelerinde uyumuşum gerçi ama bayağı uzundu, uyuduğum yerleri de anlattılar bana, arayı kapattım. Ancak artık aynı şeyleri anlatan herşeyden çok sıkıldığıma karar verdim. Sanskritçe filan bilsem gizli ilimler neyin okuyacağım. Yeni ufuklar istiyor insan, yeni kelimeler, yeni notalar. Bu yaşta ve bu kafayla sanskritçe öğrenebilir miyim ki acaba? Neden olmasın aslına bakarsan. Millet 80 yaşında üniversiteye filan başlıyor.
Kemo sonrası sinir, sitres halimdeyim. Bu günler böyle oluyor, ota boka bağırıyorum, sonra geçiyor işte. Ben de kendimi odama kapatıyorum, yok yere kalp kırmayayım diye. Doktorum kanım düşene kadar kemoya devam kararı verdi. Bu hastalığı sürekli ilaç kullanmak zorunda olduğum kronik bir hastalık olarak kabul etmemi de buyurdu kendisi. Yani bünye taksotere alışkanlık kespederse ilacı değiştirip yine devam edecekler anlaşılan. Etsinler anasını satayım, bu dünyada kemoya en uzun süre dayanan kanserli ünvanını almazsam ne olayım!

2 Comments:

At 9:21 ÖÖ, Blogger Dilek35 said...

canım bi kemuyu daha atlatmışsın geçmiş olsun sen ne kemolar atlattın sanskritçe ayol oda ne dedim hangi ülkenin dili bu ilk defa duyuyorum istersen sen onuda öğrenirsin biliyorum devincim senden bir ricam olacak yazılarının harflerini biraz büyütebilirmisin yakın gözlüğüde taksam okumakta zorlanıyorum kendine iyi bak hoşçakal

 
At 11:04 ÖS, Blogger devin said...

Sanskritçe. şimdi kullanılmayan bir dil :)
Ama yazılı bir sürü eser vardır muhtemelen. Yazıları büyüteyim.
Sevgiler

 

Yorum Gönder

<< Home


View My Stats