29 Mayıs 2007

İşte odamın penceresindeki pek sayın kumru yumurtaları, sersem anneleri -ya da babaları bilemiyorum, camı açınca kaçıp gitti haliyle. Daha önceden çeşitli kumru yavrularıyla başım belaya girdiği için bu olaydan pek pastoral bir zevk alamadığımı itiraf etmem gerekiyor. Bunlar yumurtadan çıkacak, vıcır vıcır vıcırdayacak, hadi bakalım uçmaya çalışacak, uçamayacak, orasını burasını kıracak, uğraş dur yani.
Bugün unutkanlıkta son noktayı koydum ve yaklaşık dört yıldır kullandığım ve dahi bugün içinde yaklaşık beş kere kullandığım yahoo mail şifremi unuttum. Evet, resmen unuttum, neyse ki gizli sorumun cevabını -nasıl olduysa- unutmamışım da geri alabildim maili. Umarım bu şifremi de unutmam zaman içinde.
Yarın sabahtan kan tahlili var. Kanım düşük herhalde, yorgunluktan kurtulamadım bir türlü çünkü. Normalde bu zamanlar epey bir toparlanıyordum, pek kalkamıyorum yerimden. Neyse buna da şükür diyoruz haliyde. Bu hafta içinde sevk ve ilaç işlerimi de halletmem lazım geliyor. Onca ilacı nasıl götüreceğim İstanbul'a hiçbir fikrim yok. İlaçlar bir şey değil de serumlar çok ağır çekecek. Neyse, bulacağız bir çaresini.
Hava günlerdir kapalı ve yağmurlu ama sıcak. Geceleri bayağı bir serinliyor, daha balkonda pek oturamıyoruz. Yani oturulur da illa üste bir hırka filan giymek gerekiyor. Bir haftadır evden çıkmadan yaşıyorum, ablam olmayınca evden de çıkılmıyor haliyle. Bugün akşam üstü annem ve karşı komşumla balkonda oturmuş, kahve filan içiyorduk. Hava böyle serin, sessiz, kuş sesleri filan. Ay, dedim ben artık İstanbul'da filan yaşayamam. Gidiyorum zaten üç gün yetiyor bana. Başım dönüyor kalabalıktan, gürültüden resmen. Zaman nelere gebe bakalım. Şu oğlan hayırlısıyla okulunu bitirip doğru dürüst bir lise kazansa başka bir şey istemiyorum.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


View My Stats