14 Kasım 2009

1.5 aydır kolum kırık.

29 Eylül 2009



Bu gördüğünüz tembel kedi ZEZE. Bütün gün çeşitli şekillerde yatıp, geceleri fare avlayıp eve getiriyor, hani bize de ikram ediyor hesapça.
Uzun süre ara verdim biliyorum. Ancak hakikaten hasta ve oldukça halsizdim. Şimdilerde az biraz daha iyiyim. Bir de insan sürekli evde olunca yazacak pek bir şey olmuyor. Günler hep aynı geçiyor. Biyolojik saatimin ilaç marifetiyle değişmesi yüzünden erken uyuyor, sabahın köründe de uyanıyorum. Kahvaltı ediyorum, ilaçlarımı içiyorum. Sonra sabah kahvemi içiyorum. Öğlene kadar el işleriyle oyalanıyorum, sonra yemek yiyorum, e-postalarıma filan bakıyorum, akşam oluyor, ilaçlarımı içip uyuyorum. Günlen ekstra bir şey olmazsa hep aynı geçiyor. Oldukça rutin ve sıkıcı. Onla bunla oyalanıyorum. Yeni hobiler ediniyorum. Mesela şimdiki hobim örgü oyuncaklar yapmak. Yakında bundan da sıkılır, yeni bir şey bulurum muhakkak. Daha rahat yürüyorum ama hep aynı pozisyonda kalmaktan boynum tutuluyor sık sık. Sırtüstü yatıyorum mecburen çünkü sağıma soluma yattığımda omuzlarım çok ağrıyor. Yatak yaraları edindiğimden bir tane havalı yatak almak zorunda kaldım ama rahat ettim. Bir de şu boynumu çözebilsem tam olacak.
Ayrıca kendimi yazmaya verdim. Turnusol.biz'de yayınlanıyor yazılarım. İçtiğim bir parkinson ilacının -parkinson değilim, sadece nöropati yüzünden huzursuz bacak sendromu oldum- çok komik bir yan etkisi var: "Aşırı kumar oynama isteği" ne komik değil mi? Bende kumar isteği olmadı ama hababam yazma isteği oldu, belki bu da bir nevi yan etkidir :)Yakında roman bile yazarım bu hızla valla!

Yani sizin anlayacağınız Garp cephesinde yeni bir şey yok!

20 Temmuz 2009

Oğlumdan bana

Hep orada olduğunu bilirdim aslında.bir şey vardı içimde olan. Yanımda da içimde de. Sokakta, arabada, okulda, odamda. Var galiba böyle bir şey. Ergenlikte, çocuklukta, bebeklikte. Tamam bebeklikte sadece yüzüne dönüp, ühea ühea ühea diye ses çıkarıyordum evet ama bunu diyorum diye kızdığını sanmıyorum.

Şimdi daha çok diyebiliyorum. Kızabiliyorum, eşyaları fırlatacak konuma kadar geliyorum. Ama zaman geliyor nasıl seviniyoruz birlikte. Sevinirken göz bebeğinde olan ışık. Bunu görmelisin aynada. Sen kendini ne kadar biliyorsan ben de biliyorum ışığı sen de farketmişsindir.

Büyüdüm kaç yaşına kadar geldim. Senin düşüncelerinin arkasında pişiyorum. Duygularımı yoğunlaştırmak istiyorum. Bu aralar zorluk çekiyorum. Ne gelirse ağzıma yazıyorum. Dediğim gibi bir şey var senden gelen içime sevgi galiba bu. Bu yaşlarda sevgi ,mevgi sözcükleri çok değişik gelmeye başladı. Ergenliğe giriyorum galiba yavaştan. ‘Dur gireyim de nasılmış göreyim’ diyorum. Sonuçta kendinle dalga geçmezsen olmaz. Bu yeteneğin de senden geldiğini biliyorum.

Diyorum işte senden bir şeyler var içimde çıkmayacak. Tırnağım olsun, parmaklarım olsun, ayaklarım olsun bir şeyler var senden bir şeyler var.

Dışımda da içimde de bir şeyler var.

29 Haziran 2009

Kel de güzelim valle

17 Haziran 2009

Bunca zamandır yazmadım biliyorum. Ancak çok yorgundum ve halim yoktu. Şimdi biraz daha iyiyim ve beni merak edenler için bir özet geçeceğim.

11 Ocak Cumartesi gecesi kuzenin evinde oturmuş var mısın yok musun'u seyredip, çay içerken,ertesi sabah hastanede uyandım. Kötü bir epilespi krizi geçirmişim ve hastaneye kaldırılmışım. Neyse pek bir şey hatırlamıyorum. Hatta bir ara uyanır gibi olup, "Bırakın lan beni, ne işim var burda, bari kahve verin, sigara verin" diye doktorları, hemşireleri dövmeye kalkmışım. Derken çekilen beyin emarı sonucu beyinciğimde birtakım lanet tümörler tespit edilmiş. Doktorum beni derhal İstanbul'a şuaya çağırdı tabii. Gerçi ben İstanbul'a nasıl gittim, nasıl uçağa bindim filan hayal meyal hatırlıyorum. Verilen epilepsi ilaçları ve sakinleştiricilerden ilaç sarhoşu olmuşum. Yeğenimin geldiğini ve onunla gittiğimi hatırlıyorum. Neyse beynime yediğim 18 şuadan sonra geri döndüm. Bu seferde birkaç hafta sonra sol omuzumdan kemik koptu, haydi tekrar İstanbul, tekrar şua. İstanbul'da da kalçamdan kemik koptu. Hadi bakalım tekrar şua. Eğlenceli günler geçirdim ve bir hamam böceği olduğuma karar verdim.
Kısaca macera böyle. Şimdi biraz halsiz ve iştahsız olmak dışında pek şikayetim yok. Evde malak gibi yatıp nakış işliyorum.

15 Mayıs 2009

01 Mayıs 2009

KUTLU OLSUN


Bu şekilde insanların duygularını istismar ederek çıkar sağlayanlar çoğaldı ama bu gerçek...Linke tıklayıp okuyun, en alttaki "older posts" a tıklayarak önceki aşamaları ve fotoğrafları da görün...demiş asortikkrep ben de yayınlıyorum.

http://nehir-im.blogspot.com

Gecen Ekim ayinda Istanbul'a dondugumde universiteden yakin arkadasim Zeynep'i ziyarete gittim. Ida'dan 1 yil 3 gun buyuk Nehir diye bir kizi var. Nehir'in karni agriyordu, huysuzdu. Bir haftadir agriyor beslenmesine dikkat ediyoruz dedi. Beraber kahvaltimizi ettik. Her zamanki gibi Nehir'in eski kiyafetlerini bir torbaya doldurdu ve Ida'yla Bodrum'a donduk. Bir kac gun sonra Zeynep aradi. Aglamaktan zor konusuyordu. Nehir'in karacigeriyle omuru arasinda portakal buyuklugunde bir tumor bulmuslar. Midesini cigerlerine dogru sikistirdigindan Nehircim yemek yiyemez olmus. Hala yazarken tuylerim diken diken oluyor. Teshis kondu. Neuroblastoma. En yaygin cocuk kanseri turu. En erken 1 yas civari ortaya cikiyor. Nehir de 18 aylikti. Turkiye'de yuzde 25 yasam sansi verdiler. Teksas cocuk hastanesi yuzde 40 dedi. Ve Amerika'ya gittiler. Kasimdan beri orada kemoterapi, ameliyat ve gecen hafta da ilik nakli oldu. Buyuk kizlari Leyla Istanbul'da anneanneyle kaldi. Anne baba kasimdan beri Nehir'i yasatma savasindalar. Bunun faturasi 700 bin dolari buldu. Nehir'in vucudu su an kanserden temizlenmis durumda ama surekli dikkat edilmesi gerekiyor ve tekrarlanmamasi icin bir asi programina basladi. Hastane masraflarina paralari yetmediginden bir fon olusturdular. Uzun lafin kisasi Nehir'in para yardimina ihtiyaci var. Zeynep bir kac aydir gun gun hastanede karsilastiklarini, verdikleri kararlari, onlerindeki secimler, Nehir'in durumunu ve psikolojilerini bir bloga yazdi.
Blogun adresi, Blogda Nehir'e nasil yardim edebilirim bolumune tiklarsaniz cok kolay bir sekilde para yardiminda bulunabilirsiniz. Sizden ricam para yardimi disinda (2 dolar bile olsa) bu blog adresini yaymaniz. Hem parayi toparlamak acisindan hem de bu hastaliktan muzdarip ailelere rehberlik ya da dayanisma ortami saglama acisindan yardiminiz cok onemli.


View My Stats